tr
Yaşar İliksiz

Kurtarıcı (Son Kabadayının 24 Saati)

Notify me when the book’s added
To read this book, upload an EPUB or FB2 file to Bookmate. How do I upload a book?
Konstantin'in Sırrı yazarından 80'lere farklı bir bakış… Yine tarihi gerçekler, yine destansı bir aşk hikayesi, yine mistik tatlar içeren bir anlatımla farklı bir kurgu ve nefes nefese okunacak polisiye bir macera…
«Kıvırcık ağabeyi iyi tanıyordum. Onun dayak yediğine bir şekilde inansam bile, birilerine yalvardığına inanmam mümkün değildi.»
«--— fark ettim ki siz, konumunuz gitgide yozlaşmasına rağmen küreselleşen karanlık güç odaklarının mahallelere sızmasının önündeki son ciddi engellerdiniz…Kendinize has adalet mantığınız her ne kadar biz kanun adamlarını rahatsız etse de, siz tüm modern ve teknolojik imkanlara rağmen bizim baş edemediğimiz o karanlık güçlerle tokatlarınızla baş edecek kadar önemli güçtünüz…»
«Kime aşık olduğunu hiç öğrenemedim. Sadece çok efkarlı olduğu bir gün,"He bacım, vardır yüreğimizde bir ok yarası ama dağlayıp geçmiçim! Deşip de kanatma…"
«Benim için çok kavga ettin, çok ıslandın yağmur altında… Yıllarca bir gölge gibi gezindin peşimde. Gönlümü çelebilmek için her fedâkârlığı yaptın. Fakat ben en çok «Bırak artık peşimi» dediğimde hiç ısrar etmeyip, bir daha gözüme gözükmemene hayran kalmıştım"
«…'Bu âlemde polisler ne zamandan beri karılarına hava atmak için haybeye kimlik soruyor ulan dümbük! Sen beni kırk yıldır çok iyi tanırsın, al sana hüviyetim!' diyerek o sert tokatlarından birini Emniyet Amirinin suratına indirdin.»
This book is currently unavailable
104 printed pages
Publication year
2012
Have you already read it? How did you like it?
👍👎

Impressions

  • b8713270990shared an impression3 years ago
    👍Worth reading

Quotes

  • b8784710501has quoted3 years ago
    Levent Amca, “N’apıyon oğlum yahu, dikkatli çeksene şunları” diye söylenerek en somut tepkiyi verdi, “Zaten kıç içi kadar dükkan, bir de sık satılacak malzemeleri en alâkasız yerlere tıkıştırıyorsun. Neyin ne kadar gideceğini bilmiyor

    lskemem

  • b8784710501has quoted3 years ago
    süzdükten sonra, ‘’Madem öyle diyorsun, o zaman ver bakalım gençlere şuradan önce meşrubat, gofret falan... Canları her ne istiyorsa... Alacaklarının hepsini ben ısmarlıyorum. Sonra da bana yarım kilo eski kaşar, dört yumurta... Bir de ikiyüz elli gram sucuk ver.’’

On the bookshelves

fb2epub
Drag & drop your files (not more than 5 at once)