İnsanın kendisini ve kendinden gayrısını yeni bir bakışla görmeye başlamasının ağır kırılmalarına ve hissiyatına bizi şahit kılan yüce bir anıttır Tolstoy. Derin ve daha da derinlere talip bir ruhun bu dünyadaki salınışlarını, gelgitlerini resmederken yeni bir anlayışın mahiyetine de işaret eder. Dünyaya bakarken aslında kendi içine de bakmış olduğunu fark eden görkemli ve genç Prens’i anlatır. Prens Ba‘sü Ba‘de’l-mevt’te, bilmenin ağırlığı ve inanmanın hem tabii hem mecburi neticesi olarak hayat[ıy]la muhasebeye girişmekte ve ‘Adalet’ sorusunun içine kendi hayatıyla birlikte dahil olmaktadır. Ama nasıl? Yeni bir hayat nerelerden ve nasıl doğuyor?