Said Halim Paşa, İkinci Meşrutiyet devrimizin fikir ve devlet adamlarındandır.
1913 — 1916 yıllarında, Balkan Harbinin sonu
ile Birinci Dünya Harbinin ilk senesinde sadra-
zam olarak hükümetin başında bulunuyordu.
Tarihimizin en buhranlı ve acı bir devresin-
de vatana hizmet için çalıştı. Yazdığı eserlerle
aydınlara yol göstermek, dertlerimizin ve gerileyişimizin gerçek sebeplerini ortaya koymak iste-
di.
Günümüzde devam etmekte bulunan fikir
mücadelesinin, Meşrutiyet’teki fikir hareketleri ile başladığı malûmdur. Bu fikrî uyanış devresi içinde
Said Halim Paşa «İslâm birliği» ve «İslâmcılık»
akımının en öndeki temsilcilerinden biri idi. Me-
seleleri bu açıdan ele almıştır.
O yıllarda aydınları meşgul eden ve hepsinin
verdikleri eserlerde tesirleri görülen, İslâmcılık,
Türkçülük, Osmanlıcılık ve Batıcılık gibi temel
fikir cereyanları ciddî olarak tetkik olunmak
lâzımdır. Bunun, şimdiki ve gelecekteki tefekkür
hayatımız için lüzumlu ve faydalı olduğu meydan-
dadır.
«Buhranlarımız» adını taşıyan bu cildin için-
de Said Halim Paşa’nın on yılda ayrı ayrı kaleme
alıp yayınladığı yedi kitap vardır. Bunlar
memleket meseleleri ve buhranlarımız üzerinde
İslamcı bir görüşle yapılmış denemelerdir.
Kitabın dilini, böyle fikrî bir eser için müm-
kün olabilecek son derecede sadeleştirmeye ça-
lıştım. Bunun — ehliyetimin yetersizliğinden
olacak — beni çok uğraştırdığını itiraf etmeliyim.
Fakat herhalde yazara, anlatmak istediğinin aksi-
ni söyletmediğimi iddia edebilirim. Sadeleştirme
sırasında eserden hiçbir çıkarma yapılmamıştır.
Yazarın hayatı ve eserleri hakkında, kitabın
başına bir kısım ekledim. Gerek bu kısımda ve gerek metnin içinde geçen bazı ifadeler ve isim-
ler hakkında kitabın sonuna ilâve ettiğim «Açık-
lamalar» la yardımcı olmaya çalıştım. Metni teş-
kil eden yedi kitabın her biri, kendi konusu etra-
fında yazılmış olmakla beraber, müşterek mevzu-
lara da temas etmektedirler. Bu sebeple daha der-
li – toplu bir fikir kazanılması ve incelemelere
yardımcı olması için indeks ilâvesine lüzum gör-
düm.
Felâketli bir devirde yetişmiş olan bu sami-
mî fikir adamımızın, Türk düşünce tarihinde lâ-
yık olduğu yeri alacağını ve eserin genç aydınlara
faydalı olacağını umuyorum. İstikbal, yeni nesil-
lerden, Türkiye’mizi mutlu kılacak milliyetçi te-
şebbüsler. beklemektedir.
M. Ertuğrul Düzdağ