Duyarlılığın anormal bir biçimde ağır basması, ruh halinin eşitsizliğine, periyodik olarak, bir aşırı neşeliliğe, bir melankolinin ağır basmasına yol açar. Dehanın koşulu da sinirsel gücün, yani duyarlılığın aşırılığı olduğu içindir ki, Aristoteles tüm seçkin ve üstün insanların melankolik olduklarına çok doğru bir biçimde dikkat çekmiştir: "Felsefede, politikada, edebiyatta, ya da sanatlarda olağanüstü olan tüm insanlar, melankoliktirler" (Probl., 30, I). Hiç kuşkusuz Cicero'nun sık sık alıntılanan, "Aristoteles, tüm dâhi insanların melankolik olduklarını söylüyor" (Tusc., I, 33) sözünde göz önünde bulundurduğu, bu cümledir. Burada dikkate alınan, doğuştan gelen, büyük temel ruh hali farklılığını Shakespeare çok hoş bir biçimde betimlemiştir:
Doğa, kendi zamanında, tuhaf adamlar yarattı:
Kimileri sürekli gözlerinin önüne bakan
Ve gayda çalan birine papağanlar gibi gülen;
Ve kimileri ekşi suratlı,
Gülümseyip de göstermezler ki dişlerini,
Şakanın gülmeye değer olduğuna
Yemin bile etse bilge kişi.