Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm

Çok dertlendiği bir gün karısına "Yanlışa karşı çıkıyorum ama doğruyu gereken güçte savunamıyorum" demişti. "Ben biraz korkağım galiba!"
Karısı onu "Bütün entelektüeller korkak olur!" diye teselli etmişti. "Çünkü korku, düş gücünden kaynaklanır

"Kötülük etmeyi istememek başka, bilmemek başkadır."

insan Türk olduğunu Türkiye'de iken anlamıyor ve kendisini diğer insanlar gibi hissediyordu. Farklılıkları, birey özellikleri olan bir insan. Ancak yurtdışına çıktığı zaman anlıyordu ki Batı'nın gözünde iyi Türk-kötü Türk ayrımı bile yoktur, sadece Türk vardır. Öylesine baskın bir damgadır ki bu, bütün kişisel özelliklerinin üstüne çıkar, onları boğar, kişiliğini öldürür.

Anadil öyle bir şeydi ki aynı şeyi başka dilde söylediğinde bütün anlamı, rengi, kokusu yitip gidiveriyordu. Düşmanımla paylaştığım en önemli şeydi bu. Clara'da bile bulamadığım bir şey. Bir varlık yokluk meselesi.

"Läs för katten

Aklı başında, gerçekçi bir insandı. Kendini paranoyaya falan kaptırmıyordu. Türkiye gibi ülkelerde ezilmeye en aday tipler, böylelerinin arasından çıkar.

Yanlışa karşı çıkıyorum ama doğruyu gereken güçte savunamıyorum"

Seneca diyordu ki:

"Kötülük etmeyi istememek başka, bilmemek başkadır."

İnsan küçük düştüğünü hissedip kendini korumaya girişince karşısındaki hiç aklına gelmiyor ve dünyanın en zalim yaratığı kesilebiliyor.

insanları konuşarak tanıyamazsınız. Konuşmak, canlı yaratıklar arasındaki en etkisiz iletişim aracı.