Anamı karların arasından, duvarın dibinde beni bekler görünce nasıl sevindim. Hiçbir şey düşünmeden koştum ona. Her şeyi unutmuştum. Anamı görüyordum yalnızca. Kar, soğuk, hepsi silinmişti. Sırtımdaki battaniye ona doğru koşarken yere düştü.
Parmaklıkların orda anama kavuştum. El ele verdik parmaklıkların arasından. Bir süre durduk öyle. Anam "Üşüyeceksin, gel hele kınalım," dedi.
(Tanıtım Bülteninden)