]
Severim batmaktan başka bir yaşam bilmeyenleri, çünkü öte tarafa geçenlerdir onlar.
Severim büyük aşağılayanları, çünkü bunlardır büyük hürmetkârlar ve öteki kıyıya duyulan özlemin okları.
Severim mahvolmak ve kurban olmak için önce yıldızların ötesinde bir neden aramayanları: yeryüzü gelecekte Üstinsana ait olsun diye kendilerini yeryüzüne kurban edenleri.
Severim idrak etmek için yaşayanı ve gelecekte Üstinsan yaşasın diye idrak etmek isteyeni. Böylece kendi batışını ister o.
Severim Üstinsanın evini inşa etmek ve toprağı, hayvanları ve bitkileri onun geleceği güne hazırlamak için çalışanı ve keşfedeni. Böylece kendi batışını ister o.
Severim kendi erdemini seveni: çünkü erdem yok olma istemi ve bir özlem okudur.
Severim kendisi için bir nebze tin bile alıkoymak istemeyip, tamamen kendi erdeminin tini olmak isteyeni; böylece köprüden tin olarak geçer o.
Severim kendi erdeminden kendi tutkusunu ve kendi kara talihini yaratanı: böylece ancak erdemi uğruna yaşamak ister o ve artık yaşamak istemez.
Severim çok fazla erdemi olsun istemeyeni. Bir erdem iki erdemden daha fazladır: çünkü kara talihin bağlandığı daha sağlam bir düğüm demektir o.
Severim ruhu harcanıp gideni, ne teşekkür bekleyen ne de etmek isteyeni: çünkü hep armağan eder ve kendisini esirgemek istemez o.
Severim şans ondan yana gittiğinde utanıp da kendine: Ben hilebaz bir oyuncu muyum ki? diye soranı – çünkü mahvolmak ister o.
Severim bir işe başlamadan önce altın sözler saçanı ve her zaman vaat ettiğinden daha fazlasını yerine getireni: çünkü kendi batışını ister o.
Severim gelecektekileri haklı çıkaranı ve geçmiştekileri kurtaranı: çünkü şimdiki zamandakilerin eliyle mahvolmak ister o.
Severim tanrısını sevdiği için tanrısını yerden yere vuranı: çünkü tanrısının öfkesi mahvedecektir onu.
Severim yaralandığında bile ruhu derin kalanı ve küçük bir hadiseden bile yok olup gideni: böylece köprüden seve seve geçer o.
Severim ruhu dolup taşanı, bu yüzden kendisini bile unutanı ve her şeyi içinde barındıranı; böylece her şey batışı olur onun.
Severim tini de, yüreği de özgür olanı: böylece onun kafası sadece yüreğinin iç organlarını oluşturur, ama yüreği onu yok oluşa götürür.