Bu kitap 1998–2001 yılları arasında çeşitli otomobil dergilerinde (Car&Men, Oto, Gt) dergilerinde yazıldı. Kitapta yer alan yazıların dağınık biçimde yayınlanması kitabın bütünlüğünü aksine pekiştiriyor, zira çeşitli konu başlıkları altında kitabın yazımı kronolojik olarak ilerledi. Bu yazımda kuşkusuz sözkonusu dergilerin yayın kadrosunun niteliği de önem taşıyor. Örneğin “otomobilist” Okan Altan'ın cesaretlendirmeleri ve son derece açık vizyonu olmasa belki de bu kitap olmayacaktı. Kendisi bu yazıları yayınladığım dergilerin yayın yönetmenliğini yaptığı sırada bu kitabın oluşumunu (farkına varmasa da) açıkça destekledi. (Alper Canyaş ve Ahmet B. İslam'ı da unutmuyorum.)
Otomobil, tıpkı uçak ve fotoğraf (sinemayı saymıyorum) gibi insan denen canlının yeryüzü seyahatini «başkalaştıran” devrimlerden en önemlisi. Görüntünün kaydedilmesi, kral yollarının havadan yok edilmesi ve «uzakların yakın edilmesi” insanın evrendeki yolculuğunu da başka yollara saptırıyor. Otomobilin hayatımızda beklenmedik bir makas değişikliği etkisi yaratması aynı zamanda yolun sonunun da kötü olduğunun habercisi.
Bu kadar hareket ve hızla nereye kadar ve niye?
Kitabın cevabını aradığı sorulardan en önemlisi de bu. Hareket eden insan nedir? Bu da başka bir temel soru. Hareket, hız ve bellek arasındaki ilişkiler… İşte sorgulanan gerçek sorunsal da bu aslında.
Kolay kolay cevap veremesek de soru sormaya devam ettiği sürece düşünen insanın hız imparatorluklarına ve hareket medeniyetine kolay pabuç bırakmayacağına inanıyorum. Çünkü gerçekten de doğru yolda değiliz.