Göç eden insanların kültürel, sosyal, politik ve ekonomik bağları çözülür. Başka bir yerde, başka bir biçimde bağlanmak üzere… Belki de hiç bağlanmamak üzere…
Göç sadece bir yer değiştirme değil, toplumsal değişmelerin en güçlü unsurlarından biridir.
Göçler, farklı fiziksel yapılara, din, kültür ve dillere sahip toplulukları karşı karşıya getirir ve bu toplulukların bir arada yaşamalarına, böylelikle etkileşim içine girmelerine neden olur. Yeni ırklar, yeni kültürler, yeni idare ve yaşam biçimleri doğurur.
Prof. Dr. Kemal H.Karpat‘ın, kronolojik tarih anlayışının ötesinde kapsayıcı bir perspektiften geçirdiği göç konusu yalnızca yakın geçmişimize değil, güncelliğini koruyan münümüz meselelerine de ışık tutuyor.
Karpat‘a göre kitabın ana amacı, «tarihi göçleri, yani 19. ve 20. yüzyıl Rumeli, Kırım, Kafkas Müslümanlarının Osmanlı topraklarına göçlerini genel olarak gözden geçirerek, bu göçlerin yeni bir Türk toplumunun oluşumuna katkılarını incelemek. Aynı zamanda Türk toplumunun eski yapısını değiştirerek millet haline gelişini kavramsal bir tarihi çerçeve içinde anlatmak.»
Büyük ilgi gören «Osmanlı‘dan Günümüze» serisinin yeni kitabı «Etnik Yapılanma ve Göçler», Osmanlı‘nın geri çekilme sürecinde Balkan Müslümanlarının yaşadıkları, İsrail‘in kuruluşuyla sonuçlanacak Yahudi göçü, yeni bir hayat kurmak için okyanusun ötesine, Amerika‘ya göç eden Osmanlılar gibi tarihimizin gözardı edilmiş meselelerini konu edinen titiz bir bilimsel araştırma.