İngiltere‘deki bilge cisimlerin yere düşmesinin ardındaki sırrı çözerken, Polonya‘daki gezegenlerin rotasını tespit ediyor; İran‘daki sayıların dilini keşfederken, İtalya‘daki cisimlerin neden suya batmadığına kafa yoruyor; eski Yunan‘daki tıbbın temellerini atmakla meşgulken; Fransa‘daki insanoğlunu ölümcül kuduz mikrobundan kurtarmak için ter döküyordu… «Yerçekimi kaşifi» Newton‘dan “gezegenler hakimi” Kopernik‘e, «matematiğin prensi” Ömer Hayyam‘dan «suyun gizli gücünü" ortaya çıkaran Arşimet‘e, «tıbbın babası" Hipokrat‘tan «kuduzun belalısı" Pasteur‘e varıncaya dek, onlarca bilim adamı, yer kürenin dört bir yanında günümüz dünyasının bilimsel çatısını örmek için dinmek bilmez bir iştahla çalıştı. Kah Atomları, kah gezegenleri; bazen mikropları bazen de sayıları konuşturdular; tarihi değiştirdiler…