Cemiyetlerde hiçbir dert ve illet yoktur ki, büsbütün dertsiz ve illetsiz kalmanın, işi hiçlikte bitiren, ölüme eş kuruluğu ve donukluğu kadar ağır olsun... Yani mutlak dertsizlikten büyük dert düşünülemez. Sağlığın zıt kutbu olan hastalık, sıhhat arayıcılığında, bir bakıma, şifa ayarında bir ihtiyaç unsuru değil midir?