Mesela sen benim Tomris’im ol. ben senin Turgut`un, cemal`in, edip`in…. bir şiir gelsin hiç gitmesin sonra. sen bir gül kocaman, hiç solmasın dudaklarında kalsın. çay da demleriz. ben demli severim ama kafiyesiz de yapamam bilirsin, açık olsun, seni mi kıracağım.
Aşkın en sade ve gerçek halini okumaya hazır olun.
ben sana şiir yazayım sen sadece gül… işte bu da benim en büyük zaferim olur. Kirpiklerimden bir sancak takarım saçlarına kimse cesaret edemez yanına yaklaşmaya. benim kirpiklerim var ya çok güzeldir. yani sen öyle diyorsun…
Son kitabı Dünden Bana’da aşkın kayıtsızlık halini anlatan Yusuf GÜRER, bu defa aşkın magmasında harlanan sevda sözlerini duyularımızın evine misafir ediyor. Üstelik bunu alışılagelmişin dışında bir gerçekliğe oturtuyor.
Dokuzuncu notada gülersin
Duyularım fakirleşir
Kör olur altısı birden hislerin
Yirmi beşinci saatte
Yaşanmayan zamanlar koşsun yetişsin
Göklerde bir tanrı var diyorlar
Fena halde yanılıyorlar
Kim demiş Aralık’ta aşk olmaz diye! Aralık’ta aşk bambaşkadır!