Necib gülüyordu:
“O hâlde beni yine Hacer Hanım kurtarır. Çünkü bu kabahatte ne kadar az suçum olduğunu herkesten iyi o bilir. Bir türlü ikna edip buraya getiremedim. Önceden öyle değildi, şimdi şair olmuş... Elinden gelse biçilmiş, tartılmış şiir söyleyecek.”