Kararlarımız, kabul etmek istemesek de büyük ölçüde sosyal konumumuzla sağladığımız uyuma ve çevreye bağlıdır. Düşüncelerimizin büyük kısmı genellikle önceden edinilmiş izlenimlerin ve etkileşimlerin doğal bir sonucudur; özellikle de çocukluğundan itibaren askerî disiplin baskısı altında eğitilmiş birinin psikolojisinde, verilen emir karşı konulamaz bir zorunluluktur. Bu kişilerin üzerinde her askerî emrin mantıkla açıklanamayacak, kaçınılmaz bir gücü vardır. Bir asker giydiği üniformanın zorlayıcı baskısıyla, verilen bir görevin anlamsızlığından kesinlikle emin olsa bile, bir uyurgezer gibi talimatları karşı koymadan, neredeyse bilinçsizce ama eksiksiz yerine getirir.