Kralın Dünyanın Sonuna Yolculuğu…
Büyük İskender'in dünyası hakkında aslında hiç de o kadar bilgi sahibi değiliz ve onun karakteri hakkında bugünün şartlarıyla saptamalar yapmaya çalışmak da yararsız bir uğraştır. İskender büyük bir fatih miydi, savaşlarda usta biri miydi, bir devlet adamı mıydı, bir kaşif ya da bilimle uğraşan bir filozof muydu? Bu söylenenlerin belki de hiçbiri ona tam olarak uymayacaktır. İskender'i bir fatih olarak Cengiz Han gibi bir adamla karşılaştırmak mümkün müdür? Her ikisi de farklı amaçlarla farklı sonuçlara ulaşmışlardır; Cengiz Han'ın amacının ne olduğu bellidir ama İskender'inkinin ne olduğunu bilmek mümkün olmamıştır. İskender gerçekten de bilimsel felsefede sadece Aristotales'in fikirlerini mi benimsemiştir? Her zaman gözden kaçan bir durum varsa o da İskender'in yaşadığımız dünyadaki en iyi kaşiflerden birisi olduğudur. Bütün bunları yaparken fark edilmesi güç ama çok önemli olan insanları da harekete geçirmiştir. İskender'in hayatındaki en büyük çelişkilerden biri de budur. Aslında önemli olan da İskender'in varlığının etkisinin ölümüne kadar gerçekten de anlaşılmamış olmasıdır. Onunla birlikte ortaya çıkan güçlü insanların neredeyse hepsi de insanlık tarihinde önemli izler bırakmışlardır. Bu izler varlıklarını uzun süre korumuş ve zaten kolaylıkla da görülebilecek şeylerdir. Bir «kralın dünyanına sonuna ulaşmak» için yaptığı yolculuğunu okuyacağınız bu kitapta, Büyük İskender'le yolculuk edecek, onun hayat hikayesini okurken öğreneceklerinizin bugüne nasıl ve ne şekilde yansıdığını da yapacağınız çıkarımlarla anlamış olacaksınız.