Bir fikriniz mi var?
Hadi kamera bulun
Gidip filminizi çekin
Piyasaya sürün
Kulağa basit geliyor değil mi? Ama dijital kameraların, hatta cep telefonlarının ve evde kolayca kullanılabilen kurgu sistemlerinin gelişmesi ile film yapımı işte bu kadar kolay hale geldi. Peki ama nasıl film? Yani eldeki her türlü kaynağı kullanarak, kalabalık ekiplere ihtiyaç duymadan, düşük hatta mikro sayılabilecek bütçelerle çekilen bağımsız filmler. Mottosu ise basit: «zaman-mekan-oyuncu bulduğunda çek, diğer günlerde otur, bekle.»
Gerilla usulü film yapımı, aslında ülkemizde bu adla bilinmese de uygulamada yöntem olarak pek çok bağımsız filmcinin, özellikle de kısa filmcilerin -çoğunlukla zorunluluktan— başvurduğu bir seçenek. Gerilla filmci bir taraftan kısıtlı kaynaklarıyla cebelleşirken, ne çekimler için mekan sahiplerinden izin almakla uğraşabilir ne de pahalı setler inşa etmek veya kiralamak için para harcar. Yani bütçeniz yoksa ya da çok kısıtlıysa ama buna rağmen film çekmek istiyorsanız gerilla filmcilerin yolundan ilerlemelisiniz.
Gerilla Filmcinin El Kitabı işte bu yollardan geçerek film çekmeyi başarmış, altın değerinde deneyimlere sahip kişilerin tavsiyelerinden oluşan, dünyanın pek çok ülkesinde beğenilerek okunan bir kaynak eser. Üstelik film çekiminin dekordan, kostüme, ses kaydından, post prodüksiyona kadar hemen her alanına değinilmiş muhteşem bir kaynak. Bir sonraki Paranormal Activity neden sizin filminiz olmasın? Öyleyse ne duruyorsunuz;
Bir fikriniz mi var?
Hadi kamera bulun
Gidip filmini çekin
Piyasaya sürün