Istrati, bu romanda, bir tüccarın evinde uşaklık yaptığı yılların anılarını, o her zamanki büyüleyici sanatıyla canlandırıyor. Çalıştığı evin hanımına karşı duyduğu, maddi arzulardan uzak, tapınma duygusunu andıran aşkın yanı sıra, Istrati'nin işçi hakları için verdiği savaşımları, ideolojilerin boşluğunu ve politikacıların ikiyüzlülüğünü gördükten sonra siyasal çatışmalardan nasıl uzaklaştığını anlatan sayfalar, onun dünya görüşünü en açık bir biçimde ortaya koyuyor.