Yetiştirildiğimiz ibadetlere eğilimimiz vardır. Nihayetin-de, hepimiz aynı şeyi söylüyoruz.
Yani hayatın bir anlamı olduğunu. Bizi yaratan güce minnettarız."
Langdon'ın merakı uyanmıştı. "Yani, Hıristiyan ya da Müslüman olman doğduğun yere
bağlıdır diyorsun, öyle mi?"
"Çok açık değil mi? Dünyadaki din dağılımına bakm." "O zaman iman tesadüfi bir şey."
"Pek değil. İman evrenseldir. Bizim bunu anlayış yöntemlerimiz ise isteğe bağlı. Bazılarımız
İsa'ya, bazıları Mekke'ye dua ediyor, bazılarımız ise atomdan küçük zerrecikleri inceliyor.
Sonuçta hepimiz, bizlerden daha büyük olan gerçeği arıyoruz."