“Bedenim tamamen sağlıklı, ruhum huzur içindeydi; bir arkadaşın ihanetine ya da sadakatsizliğine uğramadım, ne de bir sır ya da apaçık düşmanlık incitti beni. Büyük bir adamın ya da emrindeki kişinin gözüne girmek için ne rüşvet vermem gerekti ne de dalkavukluk ya da muhabbet tellallığı ettim. Kendimi hilelere ya da baskıya karşı korumam gerekmedi; burada ne bedenime zarar verecek doktor ne de servetimi mahvedecek avukat bulunuyordu; para karşılığı sözlerimi ve hareketlerimi gözleyecek ya da sahte suçlamalarda bulunacak muhbir yoktu: burada alaycılar, sansürcüler, iftiracılar, yankesiciler, soyguncular, hırsızlar, avukatlar, pezevenkler, soytarılar, kumarbazlar, politikacılar, nüktedanlar, insanı bıktıran gevezeler yoktu...”