Devlet memuru Jakov Petroviç Golyadkin, bir sabah işyerindeki masasının karşısında, kendisiyle aynı adı taşıyan, kendisine tıpatıp benzeyen bir memurun oturduğunu görür. Bu onun ikizi, kendisinin “öteki ben'i” gibi bir şeydir. Bu ikisi arasında, sonunda Golyadkin'i deliliğe kadar sürükleyecek gülünç bir mücadele başlar. Golyadkin, Dostoyevski'nin Ecinniler'de, Delikanlıda, dolaylı da olsa Suç ve Cezanın Raskolnikov'unda karşımıza çıkaracağı bir sorunsalın; kişiliklerinin özdeşliğini arayan, onu kurmaya çalışan «yarılmış" tiplerin ilk örneklerindendir. Kafka'da da gördüğümüz, bireyin dünyayı içten dışa, bilinç açısından kurma tekniğinin de en yetkin örneklerinden birini sunar. Parçalanmış bilincin kurduğu dünya ise tuhaf olduğu kadar ürkütücü, anlamsız ve tehlikelidir.
Öteki Ben: Bilinç yarılmasının girdabı.