UNUTULMAZ BİR “HÜKM-İ KARAKUŞİ”
Selahaddin-i Eyyubî’nin maiyyet ve hükümet adamlarından Bahaüddin Karakuş devletine iyi hizmetlerde bulunmuş olmakla beraber, gayet saf ve cahil bir adam olduğu ve işte bundan dolayı kanunlarla şeriat hükümlerini bilmediği için, işgal ettiği çeşitli mevkilerde çok tuhaf ve akla sığmaz hükümler vermekle şöhret bulmuş ve yüzyıllardan beri halk arasında bu gibi hükümlere hep “Hükm-i Karakuşi” denilmiştir.
Bu eğlenceli hükümlerden biri de kendi oğluna aittir. Zavallı çocuk bir gün bin dirheme, yani bin gümüş akçeye bir katır satın alıp babasından parasını istemiş, Karakuş da: “Ben o kadar pahalı katır istemem, hemen sahibine iade et!” demiş. Çocuk babasının odasından çıkıp sofada hıçkıra hıçkıra ağlayarak otururken Karakuş’un dostlarından biri gelmiş; gözyaşlarının sebebini çocuktan sorup öğrenince hemen babasının yanına gitmiş: “Aman, oğlun sana yanlış söylemiş. Biz o katırı bin dirheme değil, dokuz yüz doksan dokuz dirheme satın aldık!” demiş. işte bunun üzerine Karakuş’un verdiği “Hükm-i Karakuşi” de şöyle imiş: “Öyle ise benim sandığım kadar pahalı değilmiş: Kâhyama söyle de hemen versin!”