Her insanın içinde mevcut bulunan “iyi” ve “kötü” birbiriyle mücadele halinde akıp gitmekte ve bu akış, hayatın ta kendisine işaret etmektedir.
Fatma Aliye Hanım’ın dildeki hakimiyetini hissettiğimiz bu tercümesinde; insanın aşk ile süfliyet, ümit ile mahviyet, kendisi ile diğerleri arasındaki türlü türlü hâlleri, farklı suretlere bürünerek 19. yüzyıl Fransası’nda tüm canlılığıyla karşımızda duruyor.