Her bitiş bir başlangıç …
Her başlangıç bir bitiştir …
Ya hep oluyor, olan her şey …
Ya hiç oluyor, kayboluyor her şey …
Bahar mevsimine hazırlanıyordu, dünya… Çiçekler yeniden filizleniyor, güneş sıcaklığı içimizi ısıtıyor, havada polenler uçuyordu. Ve ben polenlere değmemek için hep onlardan kaçıyordum. Pırıltılı bir Cumartesi günüydü. Ortak alanda sigaramı ve kahvemi içip, yüzümü güneşe dönerek ve etraftaki yeşillikleri izlerken çoktan ruhum uçup gitmişti, başka diyarlara… Bu bana sıklıkla olurdu. Günlük hayat telaşlarında yirmi saniyede olsa aklım, zihnim ve kalbim uçup giderdi, kendi diyarına… Oradan geri döndüğünde ne dert kalır ne sinir ne de tasa… Bu benim kendime yaptığım en büyük tedavi yöntemimdi. Ruhumu ve düşüncelerimi dinlendirmekti… Başka türlü huzur bulunmuyor hayatta… Başa çıkılmıyor yaşanan acıların derin hissiyatıyla!