Hac, 40) ve “Kim, bir cana kıymayan veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan bir nefsi öldürürse, bütün insanları (en-nâs) öldürmüş gibi olur. Kim de bir nefsin yaşamasına sebep olursa, bütün insanları (en-nâs) yaşatmış gibi olur” (5. Maide, 32).
[19] Hadîd, 11.
[20] Mele’: Toplandıkları zaman göz ve yer dolduracak kalabalıkta olan topluluk anlamında olup bir toplumda söz sahibi olan ve toplumun ileri gelenleri için kullanılan bir ifadedir. (Yazır, II, s. 827.) Mele’ kelimesi, her ne kadar Kur’an’ı Kerim’de sarihî bir şekilde olumsuz bir içerikle kullanılmamışsa da, geçtiği hemen her yerde kafirler topluluğunun ileri gelenleri olarak kullanıldığından böyle bir içeriğe bürünmüştür. Yazarın, bu ifadeyi olumsuz bir içerikle kullanması da bundan ötürü olmalıdır.
Mütref: Sahip olduğu zenginlik ve bolluktan dolayı şımarıp ömrünü bayağı arzularla heba eden kimse demektir. (eş-Şevkânî, Muhammed b. Ali, Fethu’l-Kadîr, II, s. 534, Daru’l-Fikr, Beyrut, trs.) Bir ülkenin helak edilmesinde mütrefînin nasıl bir rol aldığını Allah (c) şöyle açıklamaktadır: “Biz bir ülkeyi helak etmek istediğimiz zaman, oranın şımarık varlıklılarına emrederiz, onlar itaat etmeyip orada kötülük işlerler. Böylece, o ülke helaka müstahak olur, biz de onu yerle bir ederiz.” (İsra, 16) “Allah (c), bir ülkeyi helak etmez, o ülke helak olmayı hak eder. Sıradan insanlar, toplumun önderleri ve toplumun çökmesinin gerçek sorumluları olan zenginlere uyarlar. Önce zenginler, isyan, fesat, zulüm ve kötülükler işlerler, daha sonra da halk onlara uyar ve Allah’ın azabını üzerlerine çekerler.” (Mevdudî, III, s. 99)