İslamiyeti kabul edip yeni bir medeniyet dairesine giren Türkler, bu inancın coşkusuyla, başlangıçta Arap ve İran edebiyatlarını örnek aldılar. Zamanla yazılan özgün eserlerle büyük bir edebiyat meydana getirdiler. İslam medeniyetinin temel kaynaklarını yerli unsurlarla yoğurdular.
«Klasik Türk Edebiyatı" adı verilen bu edebiyatın ortak konu ve temalarından biri Hz. Muhammed'in (a.s.m.) hayatı ve hadisleri oldu. Şairler, Hz. Muhammed'e duydukları sevgi ve saygıyı “naat” adını verdikleri şiirlerle dile getirdiler; “divan” adı verilen şiir defterlerinde tevhitlerden sonra naatlere yer verdiler. Arkalarında Siyer, Mi'raciye, Mevlid, Hilye, Hicret-nâme, Şefaat-nâme, Gaza-nâme, Esmâ-yı Nebî, Kırk Hadis-Yüz Hadis-Bin Hadis, Mûcizât ve Naat şeklinde sıralayabileceğimiz türlerde binlerce kıymetli eser bıraktılar.
Bu kitapta şairlerimizin Hz. Muhammed'i nasıl anladıkları ve nasıl anlattıkları, ona duydukları köklü ve güçlü muhabbet örnekleriyle sunuluyor. Hz. Peygamber sevgisini işleyen bazı beyitler günümüz Türkçesi ile ifade ediliyor ve kısa notlarla açıklanıyor.
(Tanıtım Bülteninden)