Şarap her zaman o zaferinden emin ve ne acıması ne de insafı olan korkunç savaşçı değildir. Şarap insanoğluna benzer: Hiçbir zaman nereye kadar ona değer vereceğinizi ve onu aşağılayacağınızı, ne kadar seveceğinizi ve ondan nefret edeceğinizi, onun ne denli belirsiz eylemlere ya da korkunç cinayetlere muktedir olduğunu asla bilemezsiniz. Bu yüzden ona karşı kendimize davrandığımızdan daha katı davranmayalım ve ona kendimizle eşdeğerde muamele edelim. Bazen kendimi şarap için «ruhuyla, düşünce yolundan başka bir yolla anlaşamayan düşüncelerin sesiyle konuşuyor» derken bulmuşumdur