yeşildir veya kızıldır” şeklinde inanır. Ancak ârif işin iç yüzünü bilir ki, suyun rengi kabının rengidir. İmdi, bütün eşyaya ışık veren Hakk’ın nurudur. Nitekim Kur’ân’da Allah Teâlâ “Allah göklerin ve yerin nurudur” (Nûr, 35) buyurur.
Ârife göre iki cihan aynasından görünen bir yüzdür. Ancak bir ârif “Hiçbir şey görmedim ki, kendisinden sonra Allah’ı görmeyeyim” der, bir diğer ârif “Hiçbir şey görmedim ki Allah’ı kendisinde görmeyeyim” der, bir diğer ârif “Hiçbir şey görmedim ki, kendisinden önce Allah’ı görmeyeyim” der. Bir ârif “Yalnızca Allah...” derken bir başkası “Allah’ı ancak Allah görür” der. Bu beş tavır dış âlemde olandır. Kemâl sahibi olan ârif bu beş tavrın hepsini görüp cem ettikten sonra beş tavrı da nefsinde görür. Ârifin nefsinde gördüğü beş tavrın açıklamasının yeri burası değildir. Hatta bu tavırları açıklamak yasaktır. Bu tavırlar hakkında bilgi sahibi olmak isteyen kimse bir insân-ı kâmilin eteğine yapışıp ondan istesin. Zîrâ bu hususu “Tatmayan bilmez”, bu husus yazılamaz. Vesselâm... Allah yardımcıdır.