Modern hikayeciliğin kurucularından biri ve “durum hikayesi”nin gelmiş geçmiş en büyük üstadı olan Çehov, eserlerinde 19. yy Çarlık Rusyası’nın değişen toplumsaI yapısını ustalıkla işler. Yazar, insanın evrensel sorunlannı günlük yaşamın kesitlerini resmederek ve bireyi toplumla ilişkilendirerek yansıtır. İçinde bulunduğu toplumun insanlarının, zamana veya mekâna göre, iyi veya kötü diye kategorize etmez. İnsanları ve durumları büyük bir ustalıkla, oldukları gibi anlatır. Dili bütün zenginliğiyle kullanır. Tolstoy’a «Ne kadar mükemmel bir dil! Hiçbirimiz, ne Dostoyevski ne Turgenyev ne de ben bu şekilde yazabiliriz.” dedirten bu dil, alabildiğine sadedir.
Çehov’un en güzel hikayelerinin derlenmesiyle oluşan Seçme* Hikayeleri okuduğunuzda "Çehov tarzı hikaye”nin ne olduğunu daha iyi anlayacaksınız.