Diyalektik materyalizmin, işçi sınıfı hareketinin son derece gelişmiş olduğu bir dönemde ortaya çıkmış olması rastlantı değildir. Marx ve Engels, Hegel'in büyük sisteminin, devrimci bir çekirdek içerdiğini ve temelinde 'hareket' ve 'değişme' kavramlarının bulunduğu bu felsefenin, işçi sınıfının büyük eylemini anlamak ve geliştirmek bakımından elverişli olduğunu gördüler. Onların elinde, diyalektik materyalizm, dünyayı devrimci tarzda değiştirmenin bilimsel ilkelerini özetleyen ve yeni yöntemler geliştirmenin yollarını öğreten bir bilim halinde yükseldi. Bir başka deyişle diyalektik, yalnızca sınıf mücadelesinin tarihsel deney birikiminin genelleştirilmiş bir özeti olmakla kalmaz, bu yöntemlerin geliştirilme yollarını da öğreten bir bilim olma özelliğini de taşır.