Anneme, yıkanma ile zımparalamanın birbirinden apayrı iki faaliyet olduğunu anlatmanın imkanı yoktur. Haftanın en az iki günü bana banyo yaptırmak gibi bir âdeti olan an- nem, kan çıkmazsa para yok düsturuyla saç diplerimi ve derimi çitilerken ben de bir taburenin üstünde çırılçıplak oturur, kurbanlık koyun gibi kaderime razı, annemin işini bitirmesini beklerim. Artık tek başına banyo yapabilecek yaşa geldiğimi söyleyip durmam pek bir işe yaramaz; kendi derimi yüzebilecek hijyenik olgunluğa eriştiğime kani olmadan böyle bir şeye razı gelmesi mümkün değildir. Yıkanmaktan daha beteri, kurulanma faslıdır. Anneciğim, sinüzit olmayayım diye saçlarımı kurularken gözlerimden yaş gelir, acı içinde tepinirim. Biliyorum tabii, her şeyi benim iyiliğim için yapıyor.
O akşam, maalesef iyiliğimi her zamankinden daha fazla düşünüyor gibiydi sevgili validem. Sabun ve lif onun elinde her zaman son derece ölümcül silahlar olagelmiştir, ancak o akşam durum başkaydı. Beni saçlarımdan tutup sağa sola yatırmak suretiyle kulaklarımın arkasında, koltuk altlarımda temizlik değil de daha ziyade bir mikrop soykırımı yapıyor gibiydi. Dediğim gibi, böyle durumlarda sessizce acıya katlanıp vakarımı korumaya çalışırım ama eziyet dayanılacak gibi değildi, bir noktada acıyla bağırarak tabureden kalktım. Bakterilerle giriştiği kişisel savaşı kesintiye uğrayan annem hayal kırıklığı içinde, “Ne oluyor?” diye sordu.
“Anneciğim, istersen mikroplardan bir tanesini sağ bırakalım,” dedim. “Böylece gidip arkadaşlarına başına gelenleri anlatır, bir daha da hiçbiri bana bulaşmaya cesaret edemez.”
“Gel buraya. Üşüyeceksin,” diyerek beni kolumdan çektiği gibi tabureye oturttu ve bir maşrapa kaynar suyu kafamdan aşağı döktü. Her durumda, sabunlama faslına son vermesi sevindiriciydi.
Sterilizasyon işlemlerim tamamlanıp da pijamalarımı giydiğimde, yaşadığım tecrübeden edindiğim sayısız kazanım nedeniyle olacak, mutlu bir insandım. Bir kere, ölmemiştim, demek ki artık daha güçlüydüm. Ayrıca şimdi pavuryaların diri diri haşlanırken neler yaşadığını çok daha iyi bilmekteydim. Bunca alıştırmadan sonra ileride cehenneme intibak etmekte hiç zorlanmayacağım gerçeğini de gözardı etmemek gerekiyordu. Bana karamsar diyenler utansın. Görüyorsunuz, Polyanna gibi çocuğum.