Aslında evvelce böyle hissetmeyen yaşlılarla karşılaşmıştım ve ayrıca Sophocles’in bir arkadaşının kendisine “Afrodit ile aran nasıl Sophocles, doğal gücün hâlâ dinmedi mi?” diye sorduğunu duymuştum. Sophocles: “Bu dediğinden kurtulduğuma ne çok seviniyorum, sanki zalim ve belalı bir efendiden kurtulmuş gibi” diye yanıtlamıştı bu soruyu. O zaman bunun iyi bir cevap olduğunu düşünmüştüm ve hâlâ da öyle düşünüyorum. Gerçekten yaşlanmak, büyük bir huzur ve bu tür konularda kutsal bir azatlıktır. Tutkuların ve isteklerin azılı heyecanı gevşeyince, Sophocles’in dediği gibi, çılgın efendilerden kurtuluruz. Akrabalar ve arkadaşlarla olan ilişkiler ve şikâyetler konusuna gelince… Bunun tek bir sebebi vardır Socrates; yaş değil, kişinin karakteri. Ilımlı ve neşeli olanlar için yaşlılık sadece biraz sıkıcıdır. Ama öyle olmayana, yaşlılık da, gençlik de bu tür eğilimlerinden dolayı zorlu olur.