“İstanbul’dan gelen bir padişah vardı. Meleklerin at, horoz ya da boğa olduklarını, göğün altıncı katındaki bir tanesinin yetmiş bin başı olduğunu ve dünyanın mavi bir ineğin sayısız yeşil boynuzları üzerinde durduğunu düşünmekten kendini alamıyordu.” Aslanlaşma’da Poe böyle yazmaktadır. On dokuzuncu yüzyılın ilk yarısında yaşamış eksantrik bir Amerikalı’nın geleneksel birikim üzerine bu çokbilmişliği beni rahatsız edebilirdi, ama Poe’nun Karanlık Deniz’de bulmuş olduğu bir şişenin içindeki mektubu yalnızca aktarmakla yetindiği Mellonta Tauta sayesinde iyice biliyoruz ki zaman, maalesef, herkes için böyle karışıklıklar yaratabiliyor. Yirmi dokuzuncu yüzyılda yazılmış bu mektuba göre, çok eskiden Aries Tottle isimli Türk ya da Hintli bir filozof yaşamış ve en iyi öğrencileri de Neuclid ve Cant’mış… Poe, aynı mektubu Eureka’da bir kez daha alıntılayarak daha belirgin ifadeler kullanacak ve metinde Aries Tottle’ın bir Türk filozof olarak anıldığını ve büyük ihtimalle Aristoteles’in kastedildiğini açıklayacaktır.