Mahmut Yesari’nin sanat ve edebiyat zevkinin başlangıcı, babası Mehmet Fahrettin Yesari’nin kültürlü, sanata ve edebiyata düşkün biri olması sayesinde küçük yaşlarda kitapla tanışmıştır. Mahmut Yesari’nin sanat ve edebiyat anlayışı, iki ana düzlemde kendini göstermektedir. Bunlardan ilki yazarın gerçekçi roman anlayışı, diğeri ise onun sanatı toplum açısından görüyor olmasıdır. Nitekim bu sayede, edebiyat dünyasında uzun yıllar ‘halk romancısı’ olarak tanınmıştır.
İlk romanı olan Çoban Yıldızı’nı 1925 yılında yayımlar ve bu tarihten itibaren sadece edebi türler üzerine yoğunlaşır.
Mahmut Yesari’nin romanları konu ve tema bakımından iki ana düzlem üzerinde şekillenir. Bunlardan ilki, bireyin iç dünyası ve diğer bireylerle olan ilişkisi, diğeri ise toplumsal meseleler olarak kendini gösterir. Konunun etrafında döndüğü temalar aşk, sevgi, kıskançlık, şüphe vb.dir.
* * *
-Muzaffer Bey bir cigara verir misiniz?
-Nasıl Pervin! Sen cigara içiyor muydun?
Pervin; uzun koyu kumral kirpikli gözlerini kapadı: “Çok! Hep pek çok!” demek ister gibi başını salladı.
Hayretle ona bakıyordu:
-Ne vakitten beri?
-Bir sene kadar oluyor.
-Ne diyorsun?
Benim, şaşkın, gözlerimi açarak sorduğum bu sual pek tuhafına gitti, başını geriye iterek, göğsü, omuzları sarsıla sarsıla kahkahalarla güldü. Ömrümde hiçbir kahkaha bu kadar acı, feci bir tanınla kulaklarımda akisler yapmamıştı. Bu kahkaha; hasta bir göğüsten çıkan müzmin, bir hırıltıyı andırıyordu.
Beyaz ince parmaklarını gözlerine gezdirerek:
-Oh! Beni çok güldürttünüz, dedi. Gözlerimden yaş geldi.