tr
Books
Muhammer Ferik

Kıyametten Önce ve Kıyamet Gününde Yaşanacak Olaylar

DÜNYANIN SONU GELECEK, KIYAMET MUTLAKA KOPACAKTIR.

BU KİTAPTA KIYAMET ALAMETLERİ, KIYAMETTEN ÖNCE VE KIYAMET GÜNÜNDE YAŞANACAK OLAYLAR ANLATILMAKTADIR.

Rasulullah S. A. V., biz Müslümanlara kıyamet ve kıyamet alametlerini mutlaka öğrenmemizi, insanların birbirine duyurmasını ve gelecek nesillere aktarmamızı vasiyet etmiştir.

Kıyamet yaklaşırken kıyamet ve kıyamet alametleri, insanlara çok az ya da hiç anlatılmayılacağından dolayı ahir zamanda insanların işi daha zor olacaktır.

Bu sebeple kıyamet ve kıyamet alametlerini öğrenerek ve gelecek nesillerimize bu bilgileri aktararak kendimizi ve bizden sonra gelecek olan neslimizi ancak böyle koruyabiliriz çünkü kıyamete yakın yaşanacak olaylar, gerçekten çok sıra dışı ve olağanüstü olaylar olacaktır. Kıyamet ve kıyamet alametleri hakkında gerekli ilme ve bilgilere sahip olmazsak fitneye düşüp felakete sürüklenebiliriz.

Yazar

11: 32 2.09.2021

BAŞLANGIÇ

Her nesnenin bir sonu olduğu gibi dünyanın da bir sonu elbette olacaktır. Bilim insanları dünyanın sonunun olacağını, büyük göştaşı çarpma ihtimalleriyle dünyada hayatın biteceğini tahmin etmektedirler. Dünyanın da ömrünün biteceği yani kıyametin kopacağı dinimiz İslam'da açıkça belirtilmiştir.

Allah-u Teâlâ, Naziât Sûresi'nde buyurduğu ayette «Sen (Son peygamber olduğun için) onun alametlerindensin.» diyerek kıyamet gününün yaklaştığını bize bildirmiştir. Rasulullah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem (S. A. V. ) buyurduğu hadiste kıyametin yaklaştığını bizlere şöyle haber vermiştir: «Kıyamet ile ben şu iki parmak gibiyiz. Ben gönderildim. Kıyamete yakınlığım, şu iki parmağın birbirine yakınlığı kadardır.»

Kıyametin kopması elli bin seneye yayılan bir süreçtir. Dünya'nın yaratıldığı günü dikkate alırsak kıyametin kopmasının çok yaklaştığını anlayabiliriz. «O yaklaşmakta olan(kıyamet) iyice yanaşmıştır.» gibi Kur'an-ı Kerim'de geçen ayetlerde, kıyametin kopmasının yaklaştığını görmekteyiz. Bundan sonraki süreç, geçmiş kadar uzun olmayacaktır.

Büyük âlimler kıyamet günü tarihini verdiler ama o tarihte kıyamet kopmamıştır. Tarih vermek sakıncalıdır. Bazı bilgiler ışığında tarih tahmin edilebilir. Hadislerde kıyametin kopacağı tarih bilgisi yer almamaktadır.

Rasulullah S. A. V. hadis-i şerifinde "Ölenin kıyameti kopmuştur." buyuyurarak, insanın yaşantısına dikkat etmesini, öldükten sonra herşeyin artık geç olacağını bildirmiştir. Kulluk görevinin yerine getirilmesinin önemini anlatmıştır.
626 printed pages
Original publication
2022
Publication year
2022
Have you already read it? How did you like it?
👍👎

Quotes

  • ahmedovazelihahas quoted16 days ago
    Sahabe olan bir adam, bir ağacın dalının üstüne çıktı. Karısına, "Aşağıya atlayayım mı, atlamayayım mı?" diye sordu. Adamın karısı, "Atlama, bir yerin kırılır." diye cevap verdi. Adam karısının sözünün tersini yaptı ve atladı. O sahabe aslında doğru olanı yaptı. O dönemlerde, Hz. Muaviye ile Hz. Ali arasında savaş çıktı. Sağlam olsa bir tarafa katılmak zorunda kalacaktı. Sakatlanınca hiçbir tarafa katılamadı ve sahabe kanına girmemiş oldu.
  • ahmedovazelihahas quoted16 days ago
    Firavun, Hz. Musa'nın "Benim derdim krallık değil. Sen Allah'a iman et, sen krallığını İslam'ın hükümlerine göre yönet; ben sana söz veriyorum, dört yüz sene daha yaşayacaksın. Bu dört senede cennet hayatı yaşayacaksın. Yediğinin lezzeti bir kere ağzından gitmeyecek, hep ağzında kalacak. Yaptığın cimânın (Kadın ve erkek arasında cinsel ilişkiyi ifade eden fıkıh terimi.) lezzeti devamlı cennette gibi tadında kalacak. Hastalanmak, yaşlanmak olmayacak." dediği teklifini beğendi, cazip bir teklif olduğunu söyledi ve bu teklifi kabul edesi geldi. Firavun'un fâsık veziri Hâmân ise "Musa bana çok güzel teklifler getirdi. Ben, bu durumda inanacağım. Rab diye tapdığımız ilahımız iken kulluğa mı döneceksin? Olmaz böyle bir şey." diyerek Firavun'un teklifi kabul etmesine engel oldu. Hz. Musa'nın teklifini reddeden Firavun da Kızıldeniz'de boğularak balıklara yem oldu. Firavun'un o veziri, Firavun'un cehenneme gitmesine sebep oldu.
  • ahmedovazelihahas quoted16 days ago
    Allah-u Teâlâ, Yahudi ve Hristiyanlarla dostluk ve diyalog kurulmamasını Müslümanlara emretmektedir. Allah-u Teâlâ, Nisâ Sûresi'nin 139. ayetinde "Onlar, inananları bırakıp da kafirleri dost edinirler; onların tarafında bir şeref ve kudret mi arıyorlar? Doğrusu kudret bütün olarak Allah'ındır." buyurmaktadır.
fb2epub
Drag & drop your files (not more than 5 at once)