İstanbul'da 20. yüzyıl sonları… Karanlık ve loş bir modaevinde, ünlü modacı Leon Ziya'nın kadın misafiri ile baş başa konuşarak geçen on «günah dolu» gün. Leon Ziya Şehzade, anne bağımlısı, kadınlarla — ve erkeklerle de — arası hiç iyi olmamış yetişkin bir erkek. «Kara sinemacı" Alev İpek, ağzı kötülüklerle dolu bir kadın karakter. Ağzıyla işlediği her türlü günahtan kurtulmak için bir gün celladının kapısını çalıyor. Halil Gökhan, ilk romanı Yedinci (1999) ile başladığı başarılı romancılığına Dolu Ağız ile devam ediyor. Moda, tarih, felsefe, kutsallık, psikanaliz ve kriminoloji kavramlarının bir araya geldiği bu «suç-ceza freski» romanda insan vücudunun en sorunlu uzvu olan ağzı son derece «saldırgan» bir tarzla yargılıyor. Bir kutsal kitapta yazıldığı gibi: «Ağıza giren şey insanı kirletmez, fakat ağızdan çıkan şeydir ki insanı kirletir.»