tr
Erik Larson

Canavarların Bahçesinde

Notify me when the book’s added
To read this book, upload an EPUB or FB2 file to Bookmate. How do I upload a book?
Soluksuz okunan tarihsel destanların usta yazarının kaleminden, Hitler'in yükselişinin gölgesindeki bir ailenin hikâyesi.
Berlin, 1933. William E. Dodd, Hitler Almanyası'nın ilk Amerika Elçisi olur. Bu yılın, tarihte bir dönüm noktası olduğu anlaşılacaktır. Chicago'dan iyi huylu bir profesör olan Dodd, Berlin'e giderken karısı, oğlu ve gösterişli kızı Martha'yı da beraberinde götürür. Dodd bir taraftan oldukça kayıtsız kalan Dışişleri Bakanlığına gitgide artan kaygılarıyla ilgili telgraflar yollarken, diğer taraftan da Nazi Partisinin kilit isimleriyle ilişkiler geliştirmek ve göz alıcı davetlerine katılmak zorundadır. Bu sırada kızı, “Yeni Almanya” ile büyülenir ve şaşırtıcı bir şekilde aralarında Gestapo'nun ilk lideri Rudolf Diels'ın de bulunduğu birçok kişiyle ilişki üzerine ilişki yaşar. Yıl, uğursuzca karanlığa gömülmektedir ve hem Dodd hem de kızı hayatlarının gittikçe değişip dönüştüğünü fark ederler.
Almanya'nın yeni efendilerinin nefes kesen ve unutulmaz portreleriyle donatılmış olan «In the Garden of the Beasts (Türkçe adıyla Canavarların Bahçesinde)", Hitler güç kazanırken Amerika'nın neden sessiz kaldığı sorusunu aydınlığa kavuşturan ve gerçekliğe dayanan, çarpıcı anlatıma sahip bir eserdir.
«Larson olağanüstü bir yazar… Yalnızca birkaç çizgiyle karakterler yaratmakta muazzam.”
New York Times Book Review
«Larson'un yeteneği, tarihî bir dönemi heyecanlı bir dokunulabilirlikle sunması ve bunu şaşırtıcı kişiliklerle süslemesidir.”
Washington Post Book World
This book is currently unavailable
535 printed pages
Translator
Yadigar Şahin
Have you already read it? How did you like it?
👍👎

Quotes

  • turkersancakhas quoted6 years ago
    Hitler’in kestirilemez davranışlarını ve hükûmetinin Yahudilere, komünistlere ve diğer muhaliflere ettiği zulmü gazetelerden okumak bambaşka bir şeydi. Zira Amerika’da bu haberlerin abartılı olduğuna, modern hiçbir devletin bu şekilde davranmayacağına inananların sayısı oldukça fazlaydı. Dodd, Dışişleri Bakanlığında rapor ardına rapor okudu. Messersmith bu raporlarda Almanya’yı demokratik cumhuriyetten süratle acımasız bir diktatoryaya dönüşen bir devlet olarak tanımlamıştı. Messersmith hiçbir detayı atlamamıştı. Uzun yazma alışkanlığı çok önceleri ona bir lakap takılmasına neden olmuştu: “Kırk sayfa George.” Hitler’in atanmasının hemen ardından yaygınlaşan şiddetten ve Almanya’daki hayatın her alanında uygulanan sıkı denetimden söz etmişti. 31 Mart’ta üç Amerika vatandaşı kaçırılmış ve Hücum Taburlarının işkence merkezlerine kapatılmıştı. Orada kıyafetleri soyulmuş ve geceyi soğukta geçirmeye zorlanmışlardı. Ertesi sabah, şuurlarını kaybedene kadar dayak yemiş ve ardından sokağa atılmışlardı. Birleşik Devletler Uluslararası Basın muhabirlerinden biri ortadan kaybolmuş; ancak aynı muhabir Messersmith tarafından yürütülen bir soruşturmanın ardından sağ salim serbest bırakılmıştı. Hitler Hükûmeti, Almanya’daki Yahudi mağaza, hukuk bürosu ve muayenehane gibi bütün kuruluşları bir günlük boykot ilan etmişti. Kitap yakmalar, Yahudileri işten çıkarmalar, Hücum Taburlarının sonu gelmez marşları, Almanya’nın tek özgür basın organı üzerindeki baskılar, Messersmith’e göre büyük ölçüde “hiçbir ülkede göremeyeceğiniz kadar” hükûmetin kontrolü altında gerçekleştiriliyordu. “Basına uygulanan sansürün haddi hesabı yok.” diye yazmıştı Messersmith raporunda.
  • turkersancakhas quoted6 years ago
    muhtırada “Rus ve Polonyalılar, alışkanlıklarının tamamında Amerikalılıktan çok uzak, oldukç

On the bookshelves

fb2epub
Drag & drop your files (not more than 5 at once)