Emma, yazarının ölümünden önce kaleme aldığı son romandır. Bu romanda Londra’nın güneybatısında, sınırlı sayıda ailenin bir araya geldiği köy-kasaba arası bir yerleşimde (Highbury), işi gücü bu insanlar arasındaki ilişkileri yönlendirip onları evlendirmek olan bir kızla karşılaşıyoruz. Yapıtlarında dönemin İngilteresinin ve kendi sosyal çevresinin dışından hiçbir konuya el atmamış olan Jane Austen, taşradaki bu küçük yerleşim merkezini, insanların girip çıktığı bir tiyatro sahnesi gibi kullanıp özellikle soylular ve burjuvalar arasında kalmış bir sosyal statü olan 'centilmenlik' tanımını temsil eden kişilerin üzerinden ironik, acımasız bir toplumsal eleştiri gerçekleştiriyor.