“Görüş ve niyetlerimi sana açıkça söylüyorum: Seni korkularından yola çıkarak değil, izanından ve sevginden yola çıkarak kazanmak istiyorum. Leydi Susan Vernon’la evlendiğini görürsem bir daha asla huzur bulamam; böyle bir şey bu zamana dek oğlumla duyduğum haklı gururun ölümü olur; oğlumu görmek, hakkında bir şey duymak, hatta düşünmek bile yüzümü kızartır. Bu mektubu yazmakla elime kendi zihnimi rahatlatmaktan başka bir şey geçmeyecek belki; fakat Leydi Susan’la olan yakınlığının arkadaşların tarafından bilindiğini söylemek ve seni bu kadına karşı uyarmak benim görevim.”
19. yüzyılda yaşamış ünlü İngiliz romancı Jane Austen, dul bir kadınla genç kızının entrikalarla dolu evlilik macerasını kendine has üslubuyla anlatıyor. Mektuplaşma formuyla yazdığı bu kısa romanında da güçlü karakter analizleri, döneme ilişkin tasvirleriyle okurlarını kendisine bir kez daha hayran bırakıyor.