Jaurès, o gün, Barışseverlerin, Fransa'nın savaşa sürüklenmesini engellemek amacıyla düzenledikleri toplantıya katıldı, aynı konudaki makalesini yazdı, gazete bürosundan çıkarak dostlarıyla birlikte bir kafeye girdi. Bu sırada pencereden uzanan bir namludan çıkan kurşunlar, Jaurès'in beynini parçaladı. Ve ertesi gün, Birinci Dünya Savaşı patladı. Demek oluyor ki, dünyayı paylaşmak üzere kurulan kanlı sofrada yer almak için yanıp tutuşan Fransa'nın egemen şoven-militarist güçleri; sosyalizm, demokrasi ve barış mücadelesinin simgesi Jaurès'i ortadan kaldırmayı en önemli amaçlarından biri sayıyorlardı.
Jaurès dünyanın önde gelen hatiplerindendi, büyük bir sosyalist ve barış savunucusuydu. 30 yıl boyunca meydanlarda, parlamento kürsüsünde ve gazete yazılarında, keskin ateşli söylevleri ve yazılarıyla sosyalizmi, insanlığın geleceğini, barışı savundu. Bu kitap, dünya çapında büyük üne sahip bu sosyalist düşünce ve eylem insanının kısa bir biyografisini ve eserlerinden yapılmış bir seçmeyi içeriyor.
(Tanıtım Bülteninden)