Bir sabah uyandığında tutuklandığını öğrenen Josef K.’nın hayatı 30. yaş gününde bir anda değişir. Neyle suçlandığı, neden tutuklandığı kendisine hiç bir zaman söylenmez. İlk önce bunun bir şaka olduğunu düşünen K., durumun ciddiyetini kavradığında olaylar içinden çıkılmaz bir hal alır. Suçunu öğrenebilmek için çeşitli yollar deneyen K.’nın bu süreçte karşılaştığı olaylar akıcı bir dille anlatılmaktır. Bir yandan normal yaşamına devam ederken bir yandan da dava sürecini takip eden K.’nın yaşadığı çıkmazın ele alındığı romanda; insanlar arasındaki kopuk ilişkiler, güvensizlik, iletişimsizlik ve yaşananların sorgulanmamasının doğurduğu sonuçlar işlenmektedir.
Franz Kafka’nın ileri görüşlülüğünün kanıtı olan Dava, yazıldığı günden bu yana güncelliğini hiç yitirmemiştir. Roman, yazarın Oxford Metinleri diye adlandırılan el yazılarından Amerikalı ve Alman uzmanların gerçekleştirdikleri çalışmalardan oluşturulmuştur. Romanda öne çıkan en önemli unsurlardan biri korkudur. Dava’da XX. yüzyılın Korku Çağı olarak adlandırılmasının güzel bir örneği okuyucuya sunuluyor. Mücadele zorlu bir süreçtir ve her zaman istenilen sonuç elde edilemeyebilir.