Bence, diyebiliriz ki; Mecazi bir üslub ile anlatılan dönüşüm; iş, aile baskısı, lüks düşkünlüğü,kaygılar vs.
Bir insanı böcek gibi çaresiz zavallılığa, köleliğe mahkum bırakıyor.
Sırtında ki o sert kabuk ise yıllarca kaldırdığı yükten hasırlaşması, gibi yorumlayabilirim.
Bu kitap gerçekten ne anlatıyor diye merak ederseniz, Ahmet Cemal'in (kitabı TR çeviren) sonsözünü okuyun.
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡...
《Ahmet Cemal sonsöz》
Dönüşüm, hiyerarşi ve otorite düşüncesiyle temellenen, bu amaçla sözü edilen düşünceyi önce aile kurumu içerisinde odaklaştıran toplum içerisindeki bireyin tragedyasıdır. gregor samsa, "dönüştüğü" güne değin çeşitli kölelikler içerisinde yaşamış bir toplum tekidir; işyerinde köledir, aile çevresinde köledir ve zincirleri içerisinde uslu oturduğu sürece de benimseyip sevilir. başkaldırısı bilinçaltında başlar; bu bilinçaltı, kendine uygun biçimi yaratır: gregor samsa'nın böceğe dönüşmesi, gerçekte artık başkalaşmasıdır. böceğe dönüştüğü andan başlayarak, toplumun ve ailesinin ona ilişkin- onu tutsak kılan- beklentileri, artık sonuçsuz kalmaya yargılıdır; böceğin iğrençliği, çizgisi sürüye uyuşmayan bağımsız bireyin iticiliğiyle özdeştir.
Birey olmasını başaranlara düşman kesilen son toplumlar ve bu toplumların en güçlü temeli olan, "çocuklarının hep iyiliğini, gerçekte ise sürekli köleliğini isteyen son aile yapıları yeryüzünde silinene değin, kafka'nın dönüşüm'ü geçerliliğini ve güncelliğini koruyacaktır."
Hüzünlü ama kaçınılmaz gerçekler var. Akıl sır erdilemez fakat yine de gerçek. Olan olmuştur değiştiremezsiniz
Evet okudum. Ama iyi ki mi orası tartışılır. Bir şeyler katıyor insana ama çok uzun kalıcılığını sağlamıyor bu etkiler.