tr
Feridun Emecen

Osmanlı Klasik Çağında Savaş

Notify me when the book’s added
To read this book, upload an EPUB or FB2 file to Bookmate. How do I upload a book?
Osmanlı Devleti Bizans'a, Avrupalı güçlere, Memluk ve Safeviler'e karşı nasıl üstünlük sağladı? Savaşlarda nasıl galip gedi? Barutun keşfiyle ateşli silahların önem kazandığı çağda Avrupa'da ilerleyen Osmanlıların farkı neydi? Osmanlı muharebe stratejisinin temeli neydi? Osmanlılar askeri açıdan teknolojik üstünlüğe sahip miydi? Avrupa'da yeni bir dönüşümün habercisi olarak tanımlanan “Askeri Devrim”in neresinde yer aldılar? 
Osman Gazi'den Fatih Sultan Mehmet'e, beylikten cihan devletine giden yolda askeri gücü ve teknolojisi ile akılcı, uzun soluklu stratejilerin sonucu ortaya çıkan, üç kıtaya yayılan büyük imparatorluğun öyküsü, Prof. Dr. Feridun Emecen'in kalemiyle yeniden ele alınıyor. Yeniçerilerin kullandığı ateşli silahlar, savaş usülleri ve taktikler, harp oyunları, top, tüfek üretim ve kullanımının incelikleri, Uzakdoğu'ya kadar uzanan ateşli silah ticaretinde Osmanlı ve Batı rekabeti, Osmanlı askeri teknolojisi ve sistemi üzerine bir başucu eseri. 
Osmanlı savaş taktiğinin açık olarak şekillendiği I. Kosova ve Niğbolu Savaşı'ndan başlayarak, yine ilk ateşli silahların devreye sokulduğu (Wagenburg/ Araba-kale sistemi) II. Kosova Savaşı, 16. yüzyıl başlarında hafif el silahlarının yani tüfekli piyadenin etkisini gösterdiği Mercidabık ve Ridaniye savaşlarıyla tüfekli askerlerin savaşın kaderini bir ölçüde tayin ettiği Mohaç ve en son Haçovası meydan muharebelerini tüm detaylarının bulunduğu kitap; Osmanlı savaş tekniklerini, taktiklerini ve Osmanlı askeri teknolojisini merak eden okurlar için kaçırılmayacak bir kitap.
This book is currently unavailable
372 printed pages
Publication year
2010
Have you already read it? How did you like it?
👍👎

Quotes

  • Faik Eryaşarhas quoted5 years ago
    saldırının yapılması gerekir. Ancak kaynaklar böyle güçlü bir saldırıyı ima etmezler. Murad’ın yanındakiler savaşın kazanıldığını gördükten sonra savunma zincirini gevşetmiş ve bu sırada ya tertibli ya da münferit bir suikast gerçekleşmiş olmalıdır. Bu noktada Enveri’nin yazdıklarının doğru bir bilgiye dayanma ihtimali ortaya çıkar. Ayrıca diğer Osmanlı kaynaklarının da böyle bir senaryo uydurmaları, yani Murad’ı gaflet içinde gösterecek derecede olayı tasviri pek beklenemez. Şayet göğüs göğse bir çarpışma vaki olsaydı bu çok şerefli bir kahramanlık olarak tebşir edilirdi.

    Bu arada konuyla ilgili bir başka ilginç iddia, Murad’ın suikasta uğramasında yerine geçmek isteyen oğlu Yıldırım Bayezid’in parmağı olduğudur. Bezm ü Rezm adlı eserin müellifi olan ve Bayezid’in amansız düşmanı Kadı Burhaneddin’in tarihini kaleme alan Esterâbâdi, Bayezid’in babasını öldürttüğü şeklinde bir rivayetin kulaktan kulağa yayıldığını belirtir184. Bundan hareketle daha sonraki Osmanlı-Sırp ittifakının da dikkate alınarak Bayezid’in Sırp dostlarıyla anlaştığı, savaş sırasında bu suikastin gerçekleştiği, hatta Lazar’ın ölümünde onunla anlaşan Vuk Brankovic’in rolü olduğu üzerinde durulur. Fakat bu iddiayı destekleyecek argümanlar çok zayıftır. Öncelikle Bezm ü Rezm’deki bilgi, Osmanlı karşıtı bir kaynak olması dolayısıyla güvenilir değildir. Öte yandan Vuk Brankovic’in hıyaneti konusu da yukarıda temas ettiğimiz gibi bir karıştırma mahsulüdür. Bundan dolayı bu iki zayıf bilgiyi birleştirerek böyle bir iddiayı ileri sürmek doğru bir yaklaşım olmamalıdır. Lazar’ın ise esir düştükten sonra Murad’ın uğradığı suikastın ardından idam edilmiş olduğu açıktır. Onun savaş sırasında Osmanlı kumandanlarından Eyne Bey subaşı ile çarpışırken öldürüldüğü bilgisi, yine ona kahramanlık rolü biçme gayretinin bir sonucu gibi görünmektedir.
  • Faik Eryaşarhas quoted5 years ago
    Osmanlı kaynaklarında savaşın sonuna doğru yahut sonunda I. Murad’ın uğradığı suikasttan sonra öldüğü, esir düşen Lazar’ın ise I. Murad’ın vefatının ardından idam edildiği bilgisi esas alınır. Savaşın sonucunu da Yıldırım Bayezid tayin etmiştir. Kısaca bu kaynaklarda yer verilen görüşler özetlenecek olursa: Çekilen Sırp kuvvetlerini takibi dolayısıyla Murad’ın yanında çok az adam kalmış, ölüler içinde gizlenen bir yaralı asker, padişaha bir isteğinin olduğunu söyleyip yanına gelerek gizlediği hançerle onu şehit etmiştir. Genel olarak Ahmedi, Şükrullah, Karamani Mehmed Paşa, Âşıkpaşazade gibi ilk Osmanlı müverrihleri180 küçük farklarla bu bilgilere yer verirlerken onlarla çağdaş Enveri çok farklı bir rivayeti kaydeder. Ona göre Miloş (bu ad metinde zikredilir) daha önce sultanın kulları arasında bulunmuş, bilahare kaçıp yeniden Hıristiyan olmuş ve babasının yerine geçerek beyler arasına girmiştir. Bundan dolayı Murad’ın yanına kadar gelebilmiştir181. Yani Miloş, ölüler arasına gizlenen bir yaralı değil Lazar’ın tutulmasının ardından padişaha itaat etmek üzere gelen bir Sırp beyi olarak takdim edilir. Bu bilgi, olayların seyri yanında Sırp ve Katalan kaynaklarındaki karışık rivayetlerle karşılaştırıldığında hadiseye dikkat çekici bir boyut kazandırır.

    Sırp ve bazı batı vekayinameleri, Murad’ın ölümünü çarpışmanın ortalarında düzenlenmiş ve önceden tertiplenmiş bir saldırının sonucuna bağlama eğiliminde olup kahraman 12 şövalye -bir başkasına göre 9 şövalye- içinde bulunan Miloş’un mızrakla I. Murad’ı yaraladığı gibi bir motifi ortaya atarlar. Böylece Murad’ı öldürmeye and içmiş soylu fedai gurubunun sistemli bir saldırısı şeklinde inandırıcılıktan uzak epik/destani hikaye oluştururlar. Bir Katalanlı kronikçi, daha da ileri gidip Murad ile göğüs göğse çarpışmaya and içmiş bir Macar şövalyenin atını mahmuzlayıp sultana ulaştığını, Murad’ın ona bir ok savurduğunu, fakat buna aldırış etmeksizin mızrağını fırlatıp sultanı yaraladığını yazar182. Bu konuda daha pek çok destanî hikâye, epik şarkı ve şiirler mevcuttur183.

    Bütün bu meselede şurası açıklıkla belirtilmelidir ki, Osmanlı ordugâhında en iyi korunan yer padişahın bulunduğu merkezdir. Buraya ulaşabilmek için çok güçlü bir sal‍
  • Faik Eryaşarhas quoted5 years ago
    Bafeus Savaşı

    Bilindiği üzere Osmanlı tarihinin ilk önemli olayı, Osman Bey’in bir siyasi ve askeri teşekkülün başı olarak zikredildiği çağdaşı Pachimeres’in eserinde yer alan 1302 tarihli Bafeus Savaşı’dır5. Savaş hakkında ayrıntı veren yegâne kaynaktan anlaşılan husus, klasik Türkmen savaş taktiklerini uygulayan ve neredeyse tamamen atlı savaşçı birliklerden oluşan Osman Bey liderliğindeki kuvvetlerle, piyade ağırlıklı bir düzende hareket eden Leon Muzolon kumandasındaki 2000 kişilik Bizans birliğinin, birbirlerinden farklı savaş mantığı ve anlayışlarıyla karşı karşıya gelmiş olmalarıdır6. Savaş öncesinde zikredilmesi gereken en önemli konu ise, Bizans birliklerinin harekâtı hakkında Osman Bey tarafından alınan istihbarattır. Bizans birliğinin Yalova’ya çıkışı ve burada konuşlanması o sırada İznik’i muhasara eden Osman Bey’e derhal ulaştırılmış olmalıdır. O da atlılarıyla süratli şekilde yürüyerek daha tam olarak yerleşmemiş olan Bizanslılara öncü birliği yollayarak bir gece baskını yaptırmıştır. Pachimeres bu baskın dolayısıyla şaşıran ve malzeme kaybına uğrayan Bizans birliklerinin dağınıklığını anlatırken, Osman Bey’in sayıları binleri bulan adamlarıyla ansızın göründüğünü belirtir. Bu durum hiç şüphesiz kuvvetli istihbarat ağının ilginç bir örneğini bize verir.

    Bizans birliklerinde piyadeler çoğunluktadır, ayrıca savaşçı paralı askerler de vardır. Özellikle Alanlar ve Türkopoller zikredilebilir. Bunlar büyük Roma kalkanları ve uzun mızraklarıyla çok iyi müdafaa yapabilmektedirler. Bizans kumandası, atlı birliklerin saldırı ve taktiklerini bilmektedir. Fakat yine de Osman Bey’in hızla saldıran ve at üzerinde isabetli ok atabilen birlikleri karşısında düzenlerini tutturamamış olmalıdırlar. Bir başka ifadeyle bu atlı saldırıları Bizanslıların piyade saflarının dağılmasını sağlamıştır. Osman Bey’in bu mücadelede temel anlayışının karşı tarafın düzenini bozmaya yönelik taktiği devreye sokmak olduğu söylenebilir. Nitekim Pachimeres çabucak dağılan ve düzenleri tamamen sarsılan Bizans askerlerinin ancak kalkanlarıyla bir arada durup mızraklarını kullanarak, çapraz ok atışlarına tutarak atlı‍

On the bookshelves

  • Ahmed Yıldırım
    Tarih
    • 14
    • 1
  • Kutluay
    Edu
    • 1
fb2epub
Drag & drop your files (not more than 5 at once)