Oliver Tvvist yetimhanede doğmuştu. Oliver'ın genç ve güzel annesi, doğumdan önceki gece sokakta zavallı bir halde bulunmuştu. Kimse onun kim olduğunu bilmiyordu ve kadıncağız Oliver'ı doğurduktan kısa bir süre sonra da ölmüştü. Oliver yetimhanede geçirdiği zaman boyunca açlık, hastalık, dayak ve türlü eziyetle mücadele etmiş, sonrasında ise bir cenaze levazımatçısının yanında çalışıp tabutların arasında yemeğini yiyip, uyumak zorunda kalmıştı. Tüm bu sıkıntıları arkasında bırakmak için çıktığı yolda tam bir hafta yürümüş ayaklarını parçalamıştı. Ancak Londra'ya gerçekleştirdiği yolculuk daha büyük belaların kapısını aralayacak, Oliver'i zorluklarla dolu bir dünyada kalbi ve vicdanıula başbaşa bırakacaktı.(Tanıtım Bülteninden)