Üzüntüsüz Yaşamak

Güzel insan olabilmek için de güzelliği önce kendi içinde bulmak gerekir.

İşte bu inanç, insanı, mesleği ne olursa olsun dürüst çalışmaya yöneltir. Ve mesleğinden zevk almasını, severek çalışmasını temin eder.

Üzüntüyü azaltabilmek için, sadece bakış açımızı değiştirmek bile yeterlidir. Olayları, insanları yorumlama biçimimiz, hayatımızın tadını tuzunu ya sağlayacak, ya da kaçıracaktır...

Bakış açısına göre insan, acıdan bile tat alabilir. Tatlıdan dahi haz duymayabilir.

Güzelliği bulmak ve güzel güzel yaşamak, her şeyden önce, hayata bakış açımızı düzeltmemizi gerektiriyor.

Bütün varlığımızı Rabbimize vererek,

bizi, bizden fazla sevmektedir.

Eğer, kendi yapımızı tam bilirsek, Rabbimizi de tam biliriz. Aczimizi, zayıflığımızı, fakirliğimizi idrak edersek, güvenip dayanacağımız, el açıp ağlayacağımız bir Rab ararız. Ve ciddi bir arayışla da onu hakiki isim ve sıfatlarıyla buluruz

Ekmek kadar, su kadar, hava kadar muhtacız duaya...

Çevremizde varlığını hissettiğimiz her şey, ondan eserdir diye seviyoruz.

İnsanlığı sevmek, insan olmanın gereğidir.