Her ulus, yönetim mekanizmasının başına ya akıllı ve güçlü ya da önemsiz ve sönük adamları geçirir. Bunlardan birinin iş başına gelmesi, halkın manevi seviyesine ve durumuna bağlıdır. Halkın iyi bir birikimi var mı, yok mu veya birikim yapıyor mu? Halkın aklı, halkın iradesi, halkın vicdanı gelişiyor mu veya çürüyor, zehirleniyor mu, aşağılık bir hayat içinde mahvolup gidiyor mu? Burada her birimizin hayat karakteri ve çalışma tarzımız inceleniyor. Biz kendi ülkemizde ne yapıyoruz? Ulusumuzun geleceğinde nasıl bir rol oynuyoruz?