A. M CELAL ŞENGÖR

  • ilyas Mammadzadahas quoted2 years ago
    İkincisi de bana Sakarya’da doğan şu düşüncedir: Hiç bir zafer gaye değildir. Zafer ancak kendisinden daha büyük olan bir gayeyi elde etmek için gerekir en belli başlı vâsıtadır.
  • ilyas Mammadzadahas quoted2 years ago
    şeylerin iyisi bendedir.”

    (Schwartz’ın) getirdiği insanlar arasında konusunda çığır açmış isimler var. Matematikte Richard von Mises geliyor, muazzam bir insan. Felsefede Hans Reichenbach, Ernst von Aster; Yunan filolojisi ve felsefe tarihinde Walter Kranz; Tıpta, Frank; zoolojide Manyas Kuş Cennetini keşfeden Curt Kosswig; botanikte Alfred Heilbronn; deneysel fizikte Kurt Zuber. Mesela oryantalizmin dev ismi Hellmut Ritter geliyor. Hellmut Ritter, homoseksüel. Nazi Almanyasında yaşaması mümkün değil. Buraya geliyor, müthiş işler yapıyor. Fuat Sezgin gibi bir başka devi yetiştiriyor Türkiye’de. Ve daha nice hocalar ve öğrenciler... Sanki Almanya’nın entelektüel yarısı Türkiye’ye akıyor. Bütün bunlar olurken üniversite şaha kalkıyor. Denir ki, İkinci Dünya Savaşı sırasında en iyi Alman Üniversitesi İstanbul Üniversitesi idi.
  • ilyas Mammadzadahas quoted2 years ago
    . Yüzyıl’da, 1744 senesinde, bugün hâlâ taksonominin temeli olan çift isimli sınıflamanın kurucusu Carl von Linne şöyle bir tez atıyor ortaya: Nuh Tufanı sırasındaki gemi bir metafordu. Söz konusu olan bir gemi değil, bir dağdı ve adı da Cennet Dağı’ydı.
  • ilyas Mammadzadahas quoted2 years ago
    iddia Atatürk’ün hoşuna gidiyor. Sonra Atatürk’ün okuduğu kitaplar arasında Sven Hedin’in kitapları da var. Hedin, bir Orta Asya kâşifi. Orta Asya’da bulduğu şeylerden biri de bugün kurumuş olan büyük göller. Sonra Atatürk, bütün bu okudukları üzerine bir teori kuruyor. Tarih çağlarının başında Orta Asya’da bir iç deniz var ve iklimin kötüleşmesiyle bu deniz kurudu, insanlar buradan göç etmek zorunda kaldı. İşte dünyaya medeniyeti dağıtan insanlar burada giden insanlardır, bunlar da Türklerdir.
  • ilyas Mammadzadahas quoted2 years ago
    Lozan’da başaramadığımız ve sonucu en hüsran verici olan konu Türkiye’nin güney sınırının belirlenmesinin ertelenmesi, yani esasen Kerkük ve Musul’u kaybedişimizdir. Çünkü orada petrol olduğu biliniyordu. Bunu bilen de Anglo-Persian Oil Company idi, yani bugünkü BP’nin atası olan şirket. Bunun bilindiğini biz nereden biliyoruz? 1929 senesinde yazılmış bilimsel bir makale var.25 Bunun yazarlarından George Martin Lees (1898-1955) 20 yılını Kürtlerle dağlarda jeoloji ile uğraşarak geçirmiş. Kürt kabilelerinde misafir olmuş ve bugünkü Türk sınırından Basra Körfezi’ne kadar olan bölgenin jeolojik haritalarını çıkartmış. Onun ve diğer iki arkadaşının değerlendirmeleri önce doğal olarak Anglo-Iranian Petrol şirketine sunulmuş. Şirket de devleti yani Lozan’da bizim karşımıza dikilecek olan İngiliz Dışişleri Bakanı 1. Kedeleston Markisi Lord George Curzon’u haberdar etmiş.
  • ilyas Mammadzadahas quoted2 years ago
    Atatürk özgürlük hakkında diyor ki, “Tabiatta özgürlük yoktur. Dolayısıyla özgürlüğün sınırları var. Ama bu sınırlar içerisinde özgür olmak da şarttır.” Y
  • ilyas Mammadzadahas quoted2 years ago
    Adam Smith’in ekonomisi. Adam Smith’in ekonomisi de Türkiye’de yanlış bilinir. “Laissez faire laissez passer,” yani “Bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler.” Ama Adam Smith tam da öyle söylemiyor. Çünkü “Milletlerin Zenginliği” isimli kitabında, mesela, “Eğitimi yüzde yüz özel ellere bırakamazsın, eğitimde muhakkak, tercihen de yüzde elli devlet payı olmalıdır. Çünkü eğitimde bazı hususlar söz konusudur ki, devlet politikası olarak uygulanmak mecburiyetindedir. Bunları özel ellere bırakamazsın” diyor.
  • ilyas Mammadzadahas quoted2 years ago
    Türkiye’de modern jeofiziğin kurucusu rahmetli Kazım Ergin Hocamın bana söylediği ve hiç unutmadığım bir sözü vardır: “Bir işi yapmak istiyor musun? Kredisinden vazgeçmeye hazır ol. Yani o işin şanından, şöhretinden vazgeçmeye hazır ol.” Atatürk’te de bunu görüyoruz. Şan, şöhret, makam, mevki peşinde değil, iş yapalım, bütün derdi bu.
  • ilyas Mammadzadahas quoted2 years ago
    Atatürk için dâhi diktatör dedik ya. Bunun bir ismi vardır: “Enlightened despot.” On dokuzuncu Yüzyıl’da dünyadaki aydın despotların başında Kral Mongkut gelir. Bugünkü Tayland’ı yaratan, bütün çevresi sömürge olurken Tayland’ın kurtulmasını temin eden insan.
  • ilyas Mammadzadahas quoted2 years ago
    Ama Mongkut mutlakiyetle idare ediyor memleketini, mecbur. Bir sürü şey yapıyor, yaptırıyor ama bazı yerlerde gücü yetmiyor, korkuyor, kendi halkından korkuyor. Mongkut’un İngiliz doktorunun yazdığı çok güzel bir kitap vardır, onu okumak lazım. Mongkut’un oğlu Chulalongkorn (VI. Rama), akıllı babasının getirttiği İngiliz mürebbiyesi Bayan Anna Leonowens’dan çok şey öğrenmiştir, ama öğrendiği en önemli şey şuydu: Eğer bağımsız yaşamak istiyorsan uygarlığa ayak uyduracaksın.
fb2epub
Drag & drop your files (not more than 5 at once)