Menopoz sonrasının kadınlığın altın çağı olduğu görüşünü savunan yüreklendirici yazılar okuyorum. Bu dönem, kadının özgürlük dönemiymiş. Bağımsız ve başarılı yeni bir hayat, kendisi için yeni olanaklar ve fırsatlar yaratabileceği mevsim. Kadınlar bu yaşlarda da hâlâ çekici ve güzel olabiliyor, cinselliklerini, gebe kalma korkusu kalmadığından çok daha yoğun ve istekli yaşıyorlarmış. Çocukları büyümüş, sorumlulukları azalmış, ekonomik durumları düzelmiş ve eşleriyle aralarındaki çatışmalar durulmuş olduğundan daha mutlu hissediyorlarmış kendilerini.
Çok güzel...
Ama bu görüşlerin, çevremdeki kadınların gerçeklerine pek uymadığını görüyorum. Menopoz toplumda, kadının artık durulup oturduğu, hayattan emekli olduğu dönem sayılıyor. Ya da böyle olması gerektiği kanısı yaygın. Menopoza giren kadının yaşama coşkusu ve taşkınlığı kınanıyor; büyükanneliğin, hanımefendiliğin dar, sıkıcı alanından dışarıya doğru attığı her adım uygunsuz bulunuyor. Bu kavrayış temelde, çoğunluğun kadın hayatını bir insan hayatı bütünlüğü içinde görememesinden doğuyor kuşkusuz.